AŞK
- Tuğba Emer
- 2 Ağu
- 2 dakikada okunur

Şöyle oturup biraz konuşalım mı seninle? Hani o eski zamanları hatırlatır gibi Kalbin içini döker gibi, telaşsız, filtresiz Konumuz aşk.
Evet, evet, bugün herkesin diline doladığı ama kimsenin hakkıyla yaşamadığı o kelime Herkesin aradığı ama çoğu zaman tanıyamadığı Sosyal medya hikâyelerinde süzülen emojiye indirgenen ama bir çift gözde gizlenen Zamane aşklarına benzemez bizim bahsedeceğimiz O yüzden biraz uzun olacak bu sohbet, ama sana iyi gelecek Kalbine iyi gelecek. Çünkü gerçek aşk, hızlı tüketilmez. Hadi başlayalım.
Aşk Nedir, Ne Değildir?
Aşk; bir "merhaba"yla başlayıp "ben sen oldum" diyebilmektir belki. Ama bugünün hızlı ilişkilerinde insanlar ne bir merhaba’yı hissediyor, ne de vedaları sindirebiliyor. Aşklar, kahve gibi hızlı. İlgiler geçici. Hisler yarım. Ve çoğu zaman sadece bir boşluğu doldurmak için bir başkası seçiliyor. Ama aşk böyle bir şey değil, olmamalı da.
Aşk, bir duruştur. Bir gönül alışverişidir. "Sen" demeden önce "biz" olmayı öğrenmektir. Göz göze geldiğinde kalbinin bir ritim atlaması, aynı zamanda huzur bulmasıdır. Aşk, sabırdır. Beklemeyi bilmektir. Susarak bile anlaşabilmektir. Peki, kaç kişi hâlâ buna inanıyor?
Aşkın En Temiz Hâli Anlamaktan Geçer
Aşk, sadece sevmek değildir. Anlamaktır. Birinin suskunluğunda saklanan çığlığı duymaktır. Yorgun bakışlarında “yanındayım” demektir. Bazen bir çay koymaktır, “sana iyi gelir” diye. Bazen dokunmamaktır, canı daha çok acımasın diye. Ve bazen gitmemektir, en çok da kalman istendiğinde
Ama günümüz aşkları ne yazık ki biraz bencil. “Bana ne veriyor?”, “Ben ne kazanıyorum?” düşüncesiyle yaşanıyor. Oysa aşk, almak değil, vermektir. Kendinden vermektir. Ama karşılık beklemeden. İşte en güzeli de bu değil mi? Sırf sevdin diye kalmaktır yanında.
Zamana Karşı Değil, Kalbe Uyan Aşklar
Zamana karşı direnen aşklar hâlâ var mı? Belki çok az Ama var. Çünkü bazı insanlar kalbinde hâlâ yer ayırıyor gerçek duygulara. Hâlâ mektup yazanlar var, belki zarfa koymuyor ama satırlara kalbini döküyor. Hâlâ bir bakışla anlaşanlar, el ele tutuşurken dünyayı unutanlar var.
Sen de onlardan biriysen, bil ki yalnız değilsin. Belki zamana göre biraz “eski moda”sın. Ama bu iyi bir şey. Kalabalıklar arasında kaybolmayan bir dinginlik gibisin. Çünkü aşk, sana göre gösteri değil öz, emek, sabır, dua
Gerçek Aşk Neye Benzer?
Gerçek aşk, kendin olmaktan vazgeçmeden bir başkasında tamamlanmaktır. Sahip olmak değil, birlikte büyümektir. Birbirine ayna olmaktır; eksiklerini değil, ışığını görmek Sadece mutlu anlarda değil, en çaresiz zamanlarda da yanında olabilmektir. “Ben buradayım” diyebilmektir, sessizliğin ortasında bile.
Gerçek aşk, karşılıklı huzurda saklıdır. O yüzden seni susturan değil, konuşturan biri olsun. Korkutan değil, sarıp sarmalayan biri. “Gitme” diyen değil, “Hadi birlikte yürüyelim” diyen biri. Ve en önemlisi seni sen olduğun için seven biri
Peki Biz Ne Yapacağız?
Zamane kalabalığı içinde kaybolmadan, önce kendimizi bulacağız. Çünkü aşk önce kendini tanımaktan geçer. Ne istediğini bilmekten, ne hissettiğini cesurca söyleyebilmekten Korkmadan sevebilmekten. Beklentisizce vermekten
Ve elbette sabırdan geçer. Çünkü güzel şeyler hemen gelmez. Beklemeyi bilmeyen aşklar, dalından koparılmış çiçek gibidir. Kokusu bile uzun sürmez. Ama kök salan sevgiler, mevsim değişse de yeşermeye devam eder. İşte biz öyle seveceğiz. Moda diye değil, kalpten diye
Kalbinin Sesini Kısmadan Yaşadığın Bir Aşk Dilerim Sana
Son olarak, sana şunu söylemek isterim Aşka küsme. Birileri onu yanlış yaşadı diye sen kalbini kapatma. Herkes yaralıyor diye, sen iyileştirmekten vazgeçme. Aşk hâlâ var. Hâlâ yaşayanlar da var. Sen yeter ki kalbini temiz tut. Bir gün biri, kalbine baktığında kendini görecek Ve işte o gün, gerçek aşk başlayacak.
Sen hâlâ inan Çünkü aşk inananların yüreğinde yeşerir.
Sevgiyle, sabırla, içtenlikle...



Yorumlar