Bana Ne Oldu Demeden Önce: Ruhumun Rotasını Ararken
- Tuğba Emer
- 19 Tem
- 3 dakikada okunur

Biliyor musun, bazen oturup iç çekiyorsun. Ne olduğunu bile anlamadann Hayat bir şekilde geçiyor, günler üst üste ekleniyor ama sen içten içe şunu diyorsun:“Ben nereye gidiyorum?”
Ama bu soruyu sormadan önce, aslında çok daha önemli bir yolculuğa çıkman gerekiyor:Ruhunun rotasını aramak İşte ben de tam olarak böyle bir dönemdeydim. Her şey dışarıdan sıradan görünüyordu ama içimde kopan fırtınaları kimse bilmiyordu. Hatta uzun bir süre ben bile farkında değildim.
Bugün seninle içten bir sohbet etmek istiyorum. Belki sen de bu yolculuğun bir yerindesin. Belki de senin ruhun da rotasını arıyor. O zaman seninle aynı masadayız demektir.
Bir Kadın Ne Zaman Durur?
Kadınlar durmaz genelde. Koşar, yetişir, unutur kendini. Ben de yıllarca öyleydim. Herkesin ihtiyacını karşılamaya çalışırken kendi ihtiyaçlarımı yok saydım. Anneydim, çalışandım, evlattım, dosttum Ama ben kimdim?İşte bu soruya hiç cevap verememiştim.
Bir gün sabah uyandım ve içimde bir boşluk vardı. O boşluk, tüm gün boyunca geçmedi. Normalde çay demler geçer, bir müzik açar geçer Ama geçmedi.Çünkü artık geçmesini istemeyen bir ben vardı içimde.
O boşluk bana bir şey anlatıyordu. Diyordu ki:“Tuğba, sen kayboldun.”
Ruhun Kendi Yolunu Bulmak İster
O gün ilk defa kendimi susturmadım. O hisse kulak verdim. Bir şey eksikti. Ama ne?Sonra anladım ki ruhumun pusulası bozulmuştu. Hep başkaları için yaşarken, kendi yönümü kaybetmiştim.İşte bu yüzden “bana ne oldu” demeden önce sormam gereken başka bir şey vardı:“Ben kimim, ne istiyorum, neyi özlüyorum?”
Bu sorularla birlikte içsel bir yolculuğa başladım. Korkutucuydu. Çünkü o yolculukta insan kendisiyle yüzleşiyor. Tüm bastırdığı duygularla, ertelenmiş hayallerle, yarım kalan cümlelerle karşılaşıyor.
Ama inan, o yolculuk, hayatımın en doğru yolculuğuydu.
Kendini Kaybetmek Suç Değil, Ama Kendini Unutmak Tehlikeli
Bu dünyada pek çok kadın gibi ben de kendimi başkalarının hikâyelerine göre şekillendirmiştim. Annemin beklentisi, eşimin isteği, toplumun dayatması Sonra bir sabah, yatağımda uzanırken fark ettim:Ben kendim gibi yaşamamışım.
Bu bir isyan yazısı değil. Bu bir uyanış yazısı.Çünkü ben de biliyorum, hepimiz hayatı bir şekilde idare etmeye çalışıyoruz. Ama bazen idare etmek, kendini ihmal etmeye dönüşüyor.
Ve bu çok sessiz bir çöküştür.
Ruhsal Dönüşüm Sessiz Başlar
Ben içime döndüğümde ilk fark ettiğim şey şu oldu:Küçük şeyler aslında çok büyük şeyler.
Bir sabah sessizce kahvemi içmek Gün batımını izlemek Bir deftere içimi dökmek Yıllardır bunlara zaman ayırmamışım.
Sonra küçük bir not defteri aldım kendime. Her sabah sadece bir şey yazdım:“Bugün ne hissediyorsun?”Başta zorlandım. Hissiz hissediyordum. Ama günler geçtikçe, içimde bir ses yavaş yavaş çıkmaya başladı.Önce fısıldadı Sonra konuştu Sonra bağırdı:“Buradayım!”
Evet, ruhum hâlâ oradaydı. Sadece susmuştu. Çünkü ben uzun süre onu dinlememiştim.
Kendini Sevmek Bencilce Değil, Şifalıdır
Bir kadına en zor gelen şeylerden biri kendini sevmek galiba. Çünkü bize hep başkalarını sevmek öğretildi. Kendini sevmek bencillik sanıldı.Ama değil.Kendini sevmek, ruhunun ihtiyaçlarını anlamaktır.Kendine “bugün neye ihtiyacım var?” diye sormaktır.Ve bunu vicdan azabı duymadan yapabilmektir.
Ben bu süreci öğrenirken, bol bol ağladım. Kendime kızdım. Bazen kendimi suçladım. Ama sonra fark ettim ki:Şefkat önce kendimize gösterilmeli.Ancak o zaman ruhumuzun pusulası yeniden çalışır.
Yalnız Değilsin, Bu Yolculukta Hepimiz Varız
Bu yazıyı yazarken seninle göz göze oturmuşum gibi hissediyorum. Çünkü biliyorum ki, bu satırları okuyan kadınlar da bir yerlerde benzer hisleri yaşıyor.
Kendini kaybetmekten korkma. Çünkü yeniden bulmak, kaybetmekle başlar.Bu yolculuk kolay değil ama çok kıymetli.
Kendi ruhunun rotasını çizmek, belki de hayattaki en değerli adım. Çünkü insan dışarıya değil, kendine döndüğünde gerçekten yaşamaya başlıyor.
Ruhumun Rotaları: Küçük Haritalar
Ben hâlâ bazen yönümü kaybediyorum. Ama artık elimde küçük haritalar var:
Sabah sessizce dua etmek
Günlük tutmak
Müzik dinlerken gözlerimi kapatmak
Doğada yürümek
Kendime nazikçe sarılmak
Hayır demeyi öğrenmek
Ruhumu doyuran kitaplar okumak
Bunlar bana iyi geliyor. Ruhumun pusulası bu anlarda yeniden hizalanıyor.
Rotanı Kaybettin Diye Kötü Bir Yolcu Değilsin
Hayat bazen bizi alıp savuruyor. Rotalar şaşıyor, yollar bulanıyor. Ama bu, kötü bir yolcu olduğun anlamına gelmez.Belki de en iyi yolcular, en çok kaybolanlardır. Çünkü onlar, kendilerini bulmanın kıymetini bilir.
Bana ne oldu demeden önce, otur ve kendine şu soruyu sor:“Ben neye hasretim?”
O sorunun cevabı seni kendi rotana götürecektir.Ve unutma:Senin ruhunun yolu başka kimsenin haritasında yazmıyor. Onu ancak sen çizebilirsin.
Ben çizmeye başladım. Hâlâ öğreniyorum. Ama artık kendime ait bir yoldayım.
Ve sen de çıkabilirsin. Belki bugün. Belki bu satırdan sonra.



Yorumlar