top of page

Kırılgan Değil, Derinim: Hassas Ruhlara Dair Bir İtiraf


ree

Merhaba,Bazen insanlar bana şöyle diyor:“Çok hassassınn ”Bir kısmı bunu bir iltifat gibi söylerken, bazıları neredeyse bir eksiklikmiş gibi söyler.Ama ben artık utanmıyorum bu yönümden. Çünkü biliyorum ki ben kırılgan değilim, derinim.

Bu bir zayıflık değil.Bu bir yaşam biçimi, bir hisse dokunma biçimi, bir ruhun fısıltılarını duyabilme hali

Bugün seninle sadece bir yazı değil, bir parça içimi paylaşmak istiyorum. Belki sen de benim gibi derin hissediyorsun. Belki sen de bu hayatta "fazla gelen" her şeye karşı duyarlısın. O zaman gel, birlikte bir itirafta bulunalımm

Derin Olmak Her Şeyi Fazla Hissetmektir

Biliyor musun, kalabalık bir ortamda birinin bir anlık bakışına bile takılırım.Bir çocuk ağladığında içimden bir şey çekilir gibi olur.Ya da bir şarkının bir dizesi, günümün rotasını değiştirir.Bunu yıllarca anlamlandıramadım. Neden herkes kolayca geçip giderken, ben bir duygunun içinde saatlerce kalıyorum?

Sonra fark ettim ki bu bir derinlik meselesi.Bazı ruhlar yüzeyde yüzemez.Denize girer gibi, doğrudan derinlere dalar.

Evet, hassasım.Ama bu kırılganlık değil. Bu bir nevi sezgi, empati, farkındalık

Hassas Ruhlar Yalnızlığı Fazlasıyla Tadar

Eğer sen de hassas bir ruha sahipsen bilirsin, bu dünyada bazen kendini fazla hissedersin.Fazla anlayan, fazla düşünen, fazla hisseden

Ve bu fazlalık çoğu zaman seni yalnızlaştırır.Kalabalıklar içinde yapayalnız hissettiğin anlar olur.Herkesin güldüğü yerde senin gözlerin dolar.Birilerinin “ne var bunda bu kadar büyütülecek” dediği şey, senin için dağ gibidir.

Ama şunu bilmeni isterim Sen fazla değilsin.Sen sadece dünyanın gürültüsünde kendi sesini duyan nadir ruhlardansın.

Kırılmak Başka, Derin Hissetmek Bambaşka

Senelerce yanlış anlaşıldım.“Her şeye alınma.”“Bu kadar düşünme.”“Bırak takma kafana”dediler.

Ama anlatamadım ki mesele takmak değil, mesele dokunmak.

Ben dünyaya bir filtreyle bakamıyorum.Olduğu gibi, hatta belki biraz fazlasıyla hissediyorum.Birinin ses tonundaki değişimi anında yakalayabiliyorum.Birinin gülümsemesinin ardındaki hüznü görebiliyorum.Yani ben detaylarda boğulmuyorum, detaylarda yaşıyorum.

Bu bir yük gibi görünebilir ama aslında büyük bir armağan.Çünkü dünya; duyarlı insanların yüreğiyle güzelleşir.

Empatiyle Güçlenen Bir Ruh

Hassas ruhlar güçlüdür aslında.Zorlandığımız şey duvar örmemek.Birçok insan acıdan kaçmak için kendine duvar örer.Ama bizler, yani bu yazıyı kalpten hissederek okuyan sen ve ben, o duvarları örmek yerine yüreğimizle dokunuruz hayata.

Empati, bizim gücümüzdür.Birini anlayabilmek için onun yerine geçmemiz gerekmez.Ama o kadar yoğun hissederiz ki, onun yaşadığı şey bir anlığına bizimmiş gibi olur.Ve işte bu yüzden, içten gelen bir cümlemiz bazen karşıdaki insanın yıllardır duymaya ihtiyaç duyduğu şey olabilir.

Empati, kırılganlık değil.Empati, insan olmanın en güçlü hali.

Bu Dünyada Yerimiz Var

Ben uzun süre kendime “fazla” gözüyle baktım.Bir şeylere daha az tepki verirsem, daha az incinirsem, daha az derinden hissedersem Belki daha kolay yaşarım diye düşündüm.Ama o zaman ben olmuyordum.Ruhumun özüyle çelişiyordum.

Ve sonra dedim ki:“Ben bu dünyaya ağzı var dili yok biri olmak için gelmedim.”Ben bu dünyaya, derin hisseden, gerçek yaşayan, samimi kalabilen biri olmak için geldim.

Bu dünyanın bana ve benim gibilere ihtiyacı var.Hassas ruhlara, gerçek empatiye, yüreğiyle konuşanlara

Kadın Ruhu: Hem Yara, Hem Şifa

Kadın olmak zaten başlı başına bir derinliktir.Bazen kimseye anlatamadığın duyguların olur.Bir an annesin, bir an yalnız bir kız çocuğu Bir yanın güçlü dururken, diğer yanın sarılmak ister.

Ben kadın ruhunu bir nehir gibi görüyorum.Sessizce akar ama çok şey taşır.Görünmeyen taşları, söylenmemiş sözleri, tutulmuş gözyaşlarını

Ve bu yüzden, hassas olmak kadın olmanın başka bir rengidir bence.Kimi zaman yük gibi hissettirse de, aslında bu yönümüz bizi şifaya yaklaştırır.

Çünkü biz, sadece kendimize değil, başkalarına da iyi gelen ruhlarız.

Hassas Ruhlara Küçük Bir Not

Eğer sen de bu yazıyı gözlerin dolarak okuyorsann Eğer sen de bu dünyada kendini yalnız hissediyorsan Eğer bazen “neden bu kadar çok hissediyorum” diye iç geçiriyorsann

Sana şunu söylemek istiyorum:Sen yalnız değilsin.Ve sen yanlış değilsin.Sen sadece bu dünyaya daha derin bir pencereden bakıyorsun.

Senin hislerin yük değil, pusula.Onlar sana nerede durman gerektiğini, neyi sevdiğini, neye uzak durman gerektiğini gösteriyor.

Ve en önemlisi:Sen kırılgan değil, değerlisin.

Derinliği Taşımak Cesaret İster

Bu yazı bir itiraf belki de.Yıllar sonra kendi derinliğimi kabul etmenin huzuruyla yazdım.Ve seninle paylaştım, çünkü biliyorum ki bu yolda yalnız değilim.

Eğer sen de kendine zaman zaman “çok hissediyorum” diyorsan, gel bu duygunun adını birlikte koyalım:

Bu bir zayıflık değil, bu bir lütuf.Bu dünyayı güzelleştiren, sevgiyle onaran, şefkatle yaklaşan ruhlara “fazla” değil, “gerekli” diyelim artık.

Çünkü biz derinliğimizle, dünyaya dokunuyoruz.

Ve belki de en çok bu yüzden, bu kadar özeliz.

 
 
 

Yorumlar

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin

 

© 2025 WOMAN BLOGGER

 

bottom of page