Tükenmişlikle Başa Çıkmak
- Tuğba Emer
- 4 Ağu
- 3 dakikada okunur

Bazen uyanmak bile zor geliyor insana Gözlerin açık ama ruhun uyumaya devam ediyor gibi Yatak, yalnızca bir uyku alanı değil, bir kaçış yeri gibi oluyor Yorgunluk sadece bedende değil kalpte, ruhta, düşüncelerde
Ben buna tükenmişlik diyorum Adını koyduğumda bile içimi bir boşluk kapladı ilk kez Çünkü "yoruldum" demek kolay ama "tükendim" demek işte onun başka bir ağırlığı var.
Ne Zaman Başladı?
Tam olarak hangi an olduğunu hatırlamıyorum Ama bir sabah kahvemi içerken fark ettim Artık kahve bile beni uyandıramıyordu.
Sosyal medyada yapmacık gülüşler arasında kaybolurken, ben gerçek bir tebessüm etmeyeli ne kadar olmuştu? Anlam veremediğim halsizlik, heves kaybı, sürekli ertelediğim işler “Ben böyle biri değildim ki” dedim içimden.
Ama sonra fark ettim Tükenmişlik, sadece çalışan bir kadını, bir anneyi, bir öğrenciyi vurmaz Tükenmişlik hepimizi sessizce sarabilir Bir annenin içinde, bir arkadaşın yüzünde, bir çocuğun suskunluğunda bile olur bazen.
Her Şeyden Kaçmak İstedim
Bir süre hiçbir şey yapmak istemedim.Ne yazmak, ne konuşmak, ne paylaşmak Yalnızca susmak istedim.
Ve aslında o suskunlukta şunu fark ettim:Biz kadınlar… çoğu zaman herkesin her şeyiyiz.Ama kendimizin hiçbir şeyiyiz.
Herkesin yükünü taşıyoruz ama kendimiz düştüğümüzde tutanımız olmuyor Görünmeyen bir savaşın içinde, gülümseyerek yürümeye çalışıyoruz.
Ve işte bu yüzden tükeniyoruz.
Tükenmişlikle Savaşmak Değil, Onu Dinlemek
Bir gün şöyle dedim kendi kendime “Tuğba, savaşma artık dinle.”
Evet, belki garip gelecek ama tükenmişliği bastırmak yerine, ona kulak vermeye başladım.
Neden tükenmiştim? Neyi çok yapıp neyi hiç yapmıyordum? Kime çok verip, kendime ne kadar kalıyordum?
Bu soruların cevabını bulmak kolay olmadı Ama her cevabın ucunda kendime bir adım daha yaklaştım.
Küçük Küçük İyileşmeler
İyileşmek bazen bir çiçekle başlıyor Evimin köşesine koyduğum minik bir yeşillik, sanki bana “hala umut var” diyordu.
Ya da gün batımında yürüyüşe çıkmak Gökyüzünü izleyip içimden “bugün de geçti” diyebilmek.
İyileşmek, kahveyi bir koşuşturma arasında içmek değil oturup yudum yudum tadını almak.
Kendimle sohbet etmeyi, aynaya bakıp “sen de varsın” demeyi öğrendim.
Ve evet, bunların hiçbiri büyük mucizeler değil Ama her biri bir damla şifa gibi
"Hayır" Demeyi Öğrendim
Beni en çok yoran şeylerden biri de sürekli “evet” demekmiş meğer “Yetişirim” deyip koşturmak, “hallederim” deyip kendimi unutmaktı.
Ama bir gün, usulca “hayır” dedim Vicdan azabı duymadım mı? Evet Ama sonra içimde bir huzur yayıldı Çünkü bir şeyi reddetmek, kendini kabul etmekti aslında.
Bir yere gitmemek, bir şey yapmamak Bunlar da bir seçimdi.
Ve en önemlisi Kendimi seçmeye başladım.
Sosyal Medya Sessizliği
Bir süre sosyal medyaya da ara verdim Sürekli bir şeyleri paylaşma, görünür olma, beğenilme ihtiyacı İnsanı içten içe tüketiyor.
Halbuki hayat paylaştıklarımızdan ibaret değil Paylaşmadıklarımızda da büyük anlamlar gizli.
Kimi zaman bir sessizlik, en yüksek çığlıktır Ben o sessizliği yaşadım ve ilk kez kendimi duyabildim.
Tükenmişlik Ayıp Değil, İnsanî Bir Durum
Bu yazıyı yazarken bile içim ürperiyor Çünkü hâlâ ara ara dalgalar geliyor Tükenmişlik bir kere gidip bir daha hiç uğramayan bir misafir değil.Ama artık nasıl karşılayacağımı biliyorum.
Artık saklamıyorum, kaçmıyorum.Kabul ediyorum.
Çünkü anladım ki Tükenmiş olmak, güçsüzlük değil İnsan olmanın ta kendisi.
Ve en güzeli şu Tükendiğin yer, yeniden doğacağın yerdir.
Ben Ne Yaptım?
Sana tavsiye vermek değil niyetim.Ama belki “benim de yaşadıklarım benziyor” diyen biri olur diye, ufak notlar bırakmak istiyorum
Kendine gün içinde sadece 15 dakika bile ayır. Sessizlik içinde kal.
Günlüğe yaz. İçinde ne varsa. Dök.
Uykuna önem ver Çünkü yorgun beden, yorgun zihne tuzak kurar.
Sosyal medyada değil, gerçek hayatta görün Yüzünü güneşe çevir.
Ve en önemlisi Yardım istemekten çekinme Bir dost, bir terapist, bir dua ne iyi geliyorsa o
Eğer şu an bu yazıyı okurken içinden “tam da böyle hissediyorum” diyorsan Bil ki yalnız değilsin Bu satırları yazarken de, ben yalnız olmadığımı hissettim.
Tükenmişlikten geçerken kendine şefkat göster Kırılmışsan biraz da kendini tut elinden.
Ve unutma Tükenmişlik hayatın sonu değil Yeni bir sen”in başlangıcı olabilir.



Yorumlar